Ben hep durmak değildim inan
Önceden yürümektim baştan aşağı
Gitme kaldım, git artık sonradan oldum
Hep yenilmek değildim
Yenmektim bir zamanlar.
Bir deniz vardı
Balıklar vardı onda
Ama musluk yoktu sonradan taktılar ona
Ateşi sularsın, ölür
Adamı bıçaklarsın, ölür
Babayı işten atarsın, ölür
Çay biter bardak ölür
Kuraldır aşk hep ölür
Balıklar gider deniz ölür
Öldürmez ama yaralar bu musluk bu denizi
Ey bu deniz dur durul biraz
Bir ırmak var onu sana ben çağırdım
Yolda
Gelip sana dökecek içindeki çocuğu
İçindeki o upuzun çocuğu.
Ben bu dünyaya akşam üstü bir kaldırımın kenarında oturuyorken tek başıma inandım. Çok fazla çocuktum. Çok büyüktü o zaman caddeler. Çocuktum ve karşıdan karşıya bir eli tutmadan geçmek icat edilmemişti. Niye bilmiyorum birden küçük göğsümün içindeki o büyük tanrıya küfrettim. Düştüm sonra. Eve dönene kadar içimdeki o uçuruma düştüm. Ev yoktur. Eve dönmek diye bir yerdir vardır içimdedir. Yatılıda kaldığım o ilk gece eve dönmeye inandım. O gece babama inandım. Anneme inandım. Abime ve Kız kardeşlerime inandım. Bir gece. Yatakhane. Mustafa dayan. Demir bir ranza. Işıklar sön. Mustafa yan. Anne. Baba. Kardeşler. Mustafa inan. Hepsine çok inandım. Çocuktum sessizdi ve beş kişilikti dinim. Henüz inmemişti Zeliha ve Elanur ayetleri. Eve dönmek kutsal kitabıydı dinimin.
Bende bir sürü Mustafa vardı
Yaşarken hepsini bozdurup yedim
Az biraz kaldı ama o beni
Daha ne kadar yaşatır bilmem
Yakmayın
Beni susun
Her ateş yakar beni küllerimin hiçbir numarası yok
Anka değilim yok bende İbrahimlik.
Gün gelir bir arkadaş eli de bir yumruk olur. Ben bir gün yumruk yerken ayakta durmaya inandım. Çok. ça. ço. cuk. tum. Bahçede yumruk. ça Sınıfta Türk. çe Seçmeli derste İngiliz. celeşirdim. Yarım metre karda altmış çocuğun bir kames topun peşinden koşmasına her akşam kan ter içinde inandım. Gol atmak var olmanın çocukçasıydı. Ekmeğe inandım. Kuru fasulyeye ve pilava büyük kazanlarda hiç inanmadım ama. Sigaralardan en çok Bitlis’e inandım ve duraklarda ara sıra izmaritlere. Kızlar henüz yapılmamıştı. Allah. Melekler. Kitaplar. Resuller. Ahiret günü. Kaza ve Kader. Ve ayakta durmak. Hepsi de aynı anda. Amenna ve saddekna.
Ağaca demişti şair oysa ben
Gittim kalbimi sapladım bir kadına.
İçimde son bir yasa kaldı sadece
Artık beni susar mısınız
Bir soru işareti olsa da yesek
Ey ayakta durmak seni
İmanıma ekledim seni.
Mustafa Çalışkan
Fayrap Dergisi - Sayı: 7
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder